Teklikten, çokluğa giden yol
Teklikten, çokluğa giden yol
Kozmik beyin, Varoluş bir diğer ifade ile mutlak vücudun/ vahdet-i vücudun yönetici bilinç bütünlüğüdür.
Sonsuz sınırsız varlığın bütünselliği, Mutlak Yokluk potansiyeli ve Mutlak Varlık potansiyeli olarak iki ayrı veçhede kendini bir bilen, yaşayandır. İki veçhesi var. Biri yokluk biri de Varlıktır.
İki veçhenin Yokluğun aynası olan Varlığına Varoluş dendi, Mutlak Vücut dendi. Birliğine Vahdet, Bütünsel Birlik dendi…
Sonsuzluk bilinci kendi pasif haldeki durulganlığındaki yokluğundan ayrışarak çeşitlenir; Parçalara, zerrelere bölünür. Sonsuz uzayında aktif Bilinç olur. Sonsuz uzayının her bir oluşunda farklı titreşimlerde titreşen cevher olur.
Dalgalar, damlalar o sonsuz sınırsız bilinç okyanusunda Varlıklaşır.
Bilinçler karakter kazanır, farklı kıstaslardaki, farklı karakterlerdeki yaşamlara bölünür; Süper güç boyutları halinde olma bazlarında yaşamlar açılır, Gürzlere, Mini Atomik bütünlere, Evrenlere, Galaksilere, Güneş sistemlerine, geegenlere, Dünya’lara, atomlara, atomaltı partiküllere ve oradan o sonsuzluk ihtişamı zereden zümreye çeşitlenir.
Farklı arklı boyutlar açılır, farklı karakterlerde zamanlara mekanlarda yaşam vuku bulur, her bir zamana uygun enerjetik, kristal, fiziksel bedenler/ formlar tanzim edilir.
Çeşitlenmenin ardında Varoluşun her zerresine her koordinatına kendi mutlak gücünü, enerjisini değerlerini kazandırarak deneyimli kılmak, deneyimleyerek evrimleştirmektir amacı… Deneyime sıfırdan başlayıp her varını ayırıp, bölüp, kendine tekrar yaklaştıracak bilgeliği vermekti. Teklikten, çokluğa çokluktan yine tekliğe gider.
Bilgelik için kendi Sistemini kurar, bu sistemi Nizama bağlar ki Mutlak vücudu bir arada tutan yaşamlar olsun. Bu vücudun her zerresi, her bilinci, her uzay objesi, her oluşu dağılmadan devinim sürdürebilsin. Nizamına Düzen getirir. Düzen’le O’na varıp O’nunla O olsun diye.
Sibel Sıvacı