Enter your keyword

Sonsuzluk Bilincisin

Sonsuzluk Bilincisin

Sonsuzluk Bilincisin

Sonsuzluk bilincisin ve el-an merkezindesin…

Bir noktadasın, orada varlıkça varsın, o senin koordinatın ve sen oradasın. Orada yoğunlaşmış, varlığını yoğunlaştırmış, orada tecelli etmişsin. Bilincen yerleşik, reaksiyone olmuş zamanlardasın…

İşte o noktada, oradasın. Zamanlardan zamanlara akarken, sonsuzluğa açılan.

Sen

Bu noktadan sonsuzluğa açılan, bu noktadan sonsuzluğu sonsuzca bilen, gören, işiten, hisseden, bütünde yaşayan sonsuzluksun.

Zerrelerin bütününden bir vücut; Bu vücutta ne bir zerre eksik ne bir zerre fazla! Zerrelik bilincinle mevcudata iştirak eden, zerreliğinle mevcudat olan! Tamamı mevcudat, tamamının zerreliğinden mevcudat!

Her zerrenin varlığı vücudu tamamlar, vücudu vücut yapar. Her zerrede can var, her zerrede dirilik var; Mutlakça Diri, Mutlakça dirilmiş, diriltilmiş anda…

Zerrenin zerreliğinden açılan sonsuzluklar, tek bir koordinattan tüm mevcudata! Senin zerreliğinden tüm mevcudata açılan!

İşte sen O’sun, zerreliğinden sonsuzluğa açılan, sonsuzluğun bağrında olan, Zerreliğinden sıyrılıp sonsuzda varlığını yaşayan,

O,

Zerreliğin zerreliğini yitirip tüme vardığı, zerrenin zerreliğinin kalmadığı, sadece ben sadece benim diyebileceğin tek BEN olan, sonsuzluk bilinci…

O’nun bağrında sen ve O, iç içe, birbiri ile mündemiç, sen ve O, BİR ve TEK. Sen O’ndasın, O sende, zerrelerin sen olduğu, sonsuzluk bilincinde.

Tek bir ‘AN’, an’da an-ı daim yaşamak; O’nunla ‘O’ olmanın yaratımıdır.

Sonsuzluğun içinde barındığı bu AN… Bu anda Varlığı ve Yokluğu bilmenin bilişi saklı

Tüm zamanların hükümdarı bu An, sonsuzluğun sırlarını barındıran.

Bir noktadasın orada varlıkça varsın, o senin koordinatın ve sen oradasın noktadan açılan bir çember!

Bilincinin merkezinden yayılan, dalga dalga çeperleşen varlığın

Sibel Sıvacı

 

error: