7 Kharena Kodları
Kharena Kodları
Kharena Kodları, Çekirdek Dünya’nın Ara Hasat dönemlerinde muhtelif uzay zaman dilimlerinde görev icraat üniteleri olarak devreye sokulan özel görev yükümlülüğü ile Sirius’a bağlı galaksilerden transfer edilen bilinç kodlarıdır.
Mısır Kharenası Dönemi
Mısır kharenası dönemi, bilincin makro erginlik kazandığı çok önemli bir dönemdir.
Bilincin yeryüzü ortamında Enanaktif Dinginlik kazandığı, muayyen aktifliğinden, mutlak aktifliğine geçiş yapabildiği bir dönemdir. Beşeri evrim aşamalarını bitirip İnsansal evrim aşamalarına geçtiği çok özel bir dönemdir.
Mısır Kharenası döneminden önce kurulan Altın Medeniyetler bulunuyor. Mısır Kharenası dönemi, Atlantis ve Lemurya’nın bir uzantısıdır. Atlantis ve Lemurya Medeniyetlerinden önce ise ilk kadim medeniyet Atlantia kurulmuştur.
Çekirdek dünya ortamında genel evrimin doğal olarak seyri esnasında, beşeri evrim aşamasına gelindiğinde beşerde görülemeyen evrimsel ilerleme ve tıkanıklıktan kaynaklı olarak Kharyamantas Onya’daki (Lahut Alemi/ Omega Boyutu) Tanrı ve Tanrı Üstü Tanrılar tarafından humanoid denilen evrim prototipi yani beşere müdahale etme kararı alınır.
Beşerin, insanlaştırılması için yeryüzü ortamında kurulan teknolojik üslerin varlığında, yeryüzüne transfer edilen teknolojik uzmanlarca bir takım çalışmalar yapılmıştır. (12 Teknolojik uzmanın sirius vega’dan yeryüzüne materayalize oluşu)
O dönemde beşerin daha süt kıymetteki evrimsel aşamalara geçişi sağlanır yani mikro kıymetten makro kıymete geçişi gerçekleşir ve beyinde negatif kutup altında tutulan porların açılması, lusiferyan güçlerin ilk isyan ve ilk kibir olgusunu yaşaması da yine bu dönemdedir. (Altın Medeniyetler derslerinde lusifer ve ekibini okuyunuz)
Atlantia Dönemi
Atlantia döneminde doğal evrimin sürdürülmesine yarayan müdahaleler Orion güç topluluğunun da ortaya çıkmasıyla netice buluyor. Asırlar sonra ortaya çıkan medeniyetlerden Atlantis ve Lemurya’ya uzanıyor. Bu dönemde negatif yoğunluk artarak gittikçe pozitif bilinçleri etkilemeye bu bilinçlerin kullandığı formları, beyinleri mutasyona götürmeye başlar. Atlantia döneminde beşer yapısından insanlaştırılan bilinç ve bilince ait oluşlar makro erginlik kazanmıştır ancak daha sonra negatif planın da ortaya çıkışıyla kirli emelleri üzerinden köreltilmiş, makro erginlikteki bilinçler köleleştirilmek üzere duyumlar ötesindeki duyularının gücü gittikçe azaltılmıştır. Hisleri, güçleri, duyu dışı, telepatik, teleportasyon, inisiyatifleri gittikçe azalmaya başlamış 12 sarmal DNA’dan 2 sarmala DNA’ya düşme noktasına gelmiştir.
Atlantia döneminin başına baktığımızda yine beşeri evrim aşamasına döndürülmüş bir evrim prototipine rastlamış oluyoruz. Tüm çaba ve çalışmalar, geri mutasyonla sonuçlanmıştır.
Bilince özgür irade verilmiştir, biyokompütürü olan beynini kullanması, düşünce aygıtını kullanması bu dönemde devrededir. Daha öncesinde düşünsel aksiyonu yerine içgüdüsel olarak hareket eden beşeri bir evrim aşamasından bahsedebiliriz.
Orion’un bizzat kendi madde genini vererek oluşturduğu ırk yeryüzünde o dönemden günümüze kadar beden bulmaktadır.
Atlantis ve Lemurya
Aynı şekilde yine o dönemde yeryüzü transfer edilen Teknolojik Uzman Yüce Bilinçler üzerinden de Sirius’a ait pozitif bir ırk yeryüzünde beden bulmuştur. Hatta Lemuryan ırk olarak bilinirler (Turkolar).
Atlantis teknolojik karakterli bilimsel rahiplerin yoğunluk olarak bulunduğu bir medeniyettir. Bilimsel çalışmaları negatif kutuplu olunca Lemurya ırkı üzerinde bir tahakkümiyet kurma arzusu ki bunun altında daima köleleştirici olgular vardır.
Lemurya halkı ise Rabsal ve Ruhsal coşkunluk içinde yaşayan, Rabsal ve Ruhsal Rahip ve Rahibe kadrosundandı.
Atlantisin bilim adamlarının o dönemde yaptığı çalışmalar büyük tehlike arz etmiştir tüm dünyayı etkisi altında bırakmıştır.
O dönemde 12 sarmallı DNA faktörüne sahip bilinçler halen bulunuyordu. Mutasyona hiç uğramamış ve saflıkları bozulmamıştır (hem Atlantiste hem de Lemuryada). Bu bilinçlerin Atlantisin bilimsel çalışmalarının neticesinde bulundukları manyetik alanlardan uzaklaştırılmaları gerekliydi. Bu bilinçler dünyanın farklı koordinatlarına dağıtıldılar. Ve bizler bu koordinatları Nil, Peru, Tibet gibi isimlerle biliyoruz. Dünya’da birçok kadim öğretinin bu koordinatlardan çıktığı dikkatimizi çekmiştir. Bu koordinatlar Atlantis döneminin dejenerasyon döneminden sonra aktifleştirilmiş ve buraya yerleştirilen bilinçlerin öncülüğü ile dünyada bir çok öğretinin çıkışını sağlamıştır.
Bir grup Himalaya dağlarının eteklerine taşınmıştır burada Agartha ve Azlantas prototiplerinin yer altı ve deniz altı yaşam öncesindeki bir asırlık konuşlanmalarından bahsedebiliriz. Nil vadisi üzerinden Mısır Kharenası Kültleyici Aktifliğin devreye sokulduğu bir dönemden bahsedebiliriz.
12 sarmallı DNA faktörüne sahip olan makro bilinçler, bu aşamaya gelmeden önce 2 sarmallı olarak genel bir evrimsel süreçten geçiş yaptılar. Ancak belial oğullarının çalışmaları neticesinde 12’den 2 sarmala düşen DNA faktörü bu defa göklerin yani İlahi Hiyerarşinin müdahalesi olmadan tekrar makrolaştırılmak üzere, 12 sarmala döndürülmeliydi.
‘Minadesser Kreyoling‘
İlk müdahaleye ‘Minadesser Kreyoling‘ ifadesini kullanıyoruz. Beşerin beyin yapısında yapılan bir takım tadilatlar, DNA sarmal boşluklarına ekimler yapılıyor ve bu, tüm tanrılar tarafından Kharyamantas Onya’da ortak olarak alınan bir karar üzerine yapılıyor ve bir defaya mahsus olmak üzere olduğundan bundan sonra direk müdahale yapılamıyor. Kültleyici aktiflik, işte bu müdahelenin tekrar gökler tarafından direk yapılmadan, ancak destek ve yardımlarla bilinci tekrar 12 sarmallı bir DNA kullandırabilecek bir yapıya getirmek için vardır. Evrimsel tıkanıklık, hiçbir tanrının yeryüzünde tezahür edememesi demektir. 2 sarmallı DNA faktörü, bilince kısıtlı algıya dayalı kısıtlı duyumsallık deneyimlerini sağlar. Aynı şekilde kısıtlı duygulanma düşünme ve zevk almayı.
Mısır Kharenası Rahman Rab Rahim Makroları
Bilincin inisiyasyona dayalı bir eğitime tabi tutularak, Mısır Kharenası döneminde çok özel olarak yetiştirildiğinden bahsedebiliriz. Bu dönemde Teb ve Menfis mabetlerinde Mutlak Vücudun Beyinsel Öz Bütünselliği Axoy Maturamon’un Rab makrosu Khafisan’ın yetiştirme programına dahil edilen bilinçler o dönemde bilincen inisiye edilmişlerdir.
Beyinlerinde çok özel kodların açılımı sağlanmıştır. Aynı şekilde piramitlerin altında da çok özel inisiye manyetik alanlar olarak inisiyasyonlar gerçekleşmiştir.
Bilinç ve bilince ait imkanlar birbirini tamamlayan iki kutuptur. Mısır kharenası döneminde bilinç kültlenirken aynı zamanda bilince ait imkanlar da kültlenmiştir. Her biri için bir Kharyantas iki makrosunu devreye sokmuştur.
300 Kharyantasın biri Bilinçsel Kültlenme için, biri İmkansal Kültlenme için iki makrosu devreye sokulmuştur.
600 adet teknolojik kodlayıcı sistemle kodlanan bilinç, Kharena çıkış kapısı olan Enanaktif Dinginliğini yakaladıktan sonra artık dünyanın çeşitli koordinatlarında çok özel görevler icra etmek üzere, içinde bulunduğu toplumlara ışık olmak, toplumların relaitik kavramlarını değiştirmek, evrenselleştirmek, evrimsel sıçramalar yapmak adına bir çok öğretinin bu bilinçlerin liderliğinde çıktığını söyleyebiliriz.
Amaç, öze karşı yaşanacak bir uyanışı yeryüzü ortamında sağlayabilmektedir. Ancak tüm bunlar hep İlahi Hiyerarşi tarafından görevlenen bu bilinçler üzerinden, bu bilinçlerin liderlik vasıflarıyla dünyada kurulan özel aktivasyon planlarıyla gerçekleşmiştir.
Bilinç ne kadar öze uyanış sağlarsa beşeriyetinden kurtulur ve kendi makro benliğine kavuşmaya doğru yol alır.
Ama daima bir Manevi Rehber ışığında gerçekleşen, yüzyıllara dayalı bir dönemden bahsediyoruz. Ve bu dönemlerde manevi rehberlerin toplumlara tuttuğu ışık, farkındalık yaratan özel kelamları bulunuyor.
Kültleme
Bilince ait imkanlar, 3 koldan kültlenmektedir. Andromeda ve Shapley3 galaksilerinde bulunan 9’lu gezegen zincirlerinden 3 tanesinin oluşturduğu sistemlerle bilinçler dünya ortamında Sanatsal, Bilimsel, Dinsel aktivasyon planları oluşturmuşlardır. Bilinç, kendi imkanlarını bu üç kol üzerinden açığa çıkararak yeryüzü ortamında deneyimsiz halden deneyimli olarak varlıklaştırmaktadır.
Sanatsal etkinliğini devreye sokarak yaşadığı içsel sanatsal olgular, onu manevi bir zenginliğe taşır. O esnada yaşadığı coşkunlukla eserler verir. Aynı şekilde bilimsel statüde içsel olgular bilinçsel olarak yaşandığında bilimsel coşkusal haller yaşayan bilinç, bir takım keşfiler yapar. Bilimsel eserler ortaya çıkarır. Bu eserleri işlerken kendi bilgisini kullanır bu bilgi, dünyada deneyime sokulmuş bir bilgi olur (öz bilgidir).
Makro öz benliğinin galaktik ortamdaki kıstasına kadar yükseltilmiş bir olgu ile ortaya çıkarılmış ve dünyada deneyimlenmiş bir bilgidir. Aynı şekilde bu bilgi, enerjisini de taşımaktadır. Bilgi daima enerji ile hareket eder.
Öz bilgi, öz enerji ile hareket eder. Bilincin dünyaya takdim ettiği o eseri, takdim edebilmek için yaşadığı içsel coşku, manevi hal her ne kadar yoğun olursa o esnada kendi imkanlarından bilgi ve enerjiyi makro kıstaslarda yeryüzüne taşıyarak, dünyada kendi imkanını da kültlemiş olur. Bilgisini enerjisini kullanır ve kendi cevherini işlemiş olur.
Bunları yapabilmek için yine hasletlerini devreye sokmalıdır. Hasletleri yeti, meleke olarak ele alabiliriz. Bilgi ve enerjinin açığa çıkması için bir eser takdim edebilmek için buna uygun bir yeti olmalıdır. Yine bu hasletlerin tetiklenmesini sağlayan, hasletlerin açığa çıkması için bilince şevk verecek bir takım keyfiyetler olmalıdır.
RA İmkanlar
Ra İmkanlar 3 e ayrılır ve bakın birbiri içinde müşterek olarak nasıl çalışıyorlar. Biri olmazsa diğeri açığa çıkamıyor. Biri ötekini tetikliyor önünü açıyor ve yoğunluk elde edebilmek için keyfiyetler hasletlere yön veriyor.
Hasletler değerlerin ortaya çıkışını sağlamak için kabiliyet gerekiyor. En sonunda bilinç, imkanlarını açığa çıkara çıkara makro özüne ait tecelli oluşlar sağlıyor.
Dünya’da Rönesans olarak bilinen dönem, Altona sistem, İfedya sistem ve İlona sistem adına ilk defa bu kadar yoğun ve 3 koldan devreye sokulmuş çok özel bir manyetik alan barındırıyor. O dönemki bilinçlerin hayatlarını incelerseniz hem sanat ile hem bilim ile hem de din felsefe ile uğraştığını görebilirsiniz. O dönemde verilen eserler, ölmez eserlerdir ki Ana hasat dönemine kadar taşınmıştır. Ancak sadece bu dönemde eser verilmedi 78 bin yıl boyunca eserler verildi.
Rönesans
Rönesans dönemi ise özel olarak açılan bir dönemdir. Eserlerin veriliş amacı, her biri kendi kıymetine uygun olarak birer yayımlayıcı güç odağıdır.
600 adet teknolojik kodlayıcı sistemle devreye sokulan bilinçlerin Sirius adına pozitif aktiflikçe devreye sokacakları etkinlikler, dinsel bilimsel ve sanatsal bağlamda olmuştur. Ancak bunu yine bilinç ve imkan bazında ikiye ayırarak tatbikata sokmuşlardır. 600 adet bilincin 300 tanesi RA MON tatbikatçısıdır. Ra Mon, RA Bilinç anlamındadır. Diğer 300 tanesi ise RA TON tatbikatçısıdır. Ra Ton, RA İmkan anlamındadır. Bilincin ıslah edilmesiyle Bilinç kültlenmiştir. Ve bu kütleyici aktifliğe Akmon Khara deniliyor.
Amon ve Aton kültü
300 makroluk bir programdır. Ve başlarında AMON adı ile bilinen baş rahip Khafisan bulunmaktadır.
Bilince ait İmkanların ıslah edilmesiyle İmkanlar kültlenmiştir. Ve bu kütleyici aktifliğe Akton Khara deniliyor. 300 makroluk bir programdır. Ve başlarında ATON adı ile bilinen makro bulunur. Kharyantaslar kültleyici aktiflik için bu dönemlerde KA ve HA’sını tatbik edecek Rahim ve Rab makrolarını devreye sokmuştur. 300 adet KA tatbikatçısı Bilinci, 300 adet HA tatbikatçısı ise Bilince Ait İmkanları sergileyecektir. Bu tatbikatçılık farklı makrolar üzerinden devreye sokuluyor. Kharyantasın iki makrosu biri Rab karakterli biri de Rahim karakterlidir.
İki kültün tatbikatçısı bilinçler, aynı tanrısal özlere ait biri Rab biri Rahim veçhesiyle deneyim-evrim ve görev programlarını açarak dinsel- bilimsel ve sanatsal statüde Ruhsal ve Teknolojik açıdan çok önemli fonksiyonlar sürdürmüştür. Ancak bu dönemde ilahi hiyerarşinin makbul görmediği istenmeyen haller de ortaya çıkmıştır.
Bu süreç, Atlantia’dan başlamış ve Atlantis’te de devam etmiştir. Ve yine Mısır Kharenası döneminde de yozlaşma durumları tekrar etmiştir. Bilince ait imkanlar daima cezp edicidir. Bu iki kült tatbikatçılarının tamamı değil ama büyük bir kısmının o dönem mutasyona uğradığı derslerimizde geçmektedir. Aton tatbikatçısı diyoruz
Nefs denilen potansiyelin zapturaptlı bir şekilde kontrol edilememesi bilince ait imkanların tatbikatçılığında daima ayak bağı olmuştur ve Aton tatbikatçısı Başrahip, Başrahibe, Rahip ve Rahibelerden bir kısmı enaniyete düşerek bu dönemde yozlaşmışlardır. Aton tatbikatçısı yani bilince ait imkanları külteyen bilinçlerin tamamı yozlaşmıyor. Yozlaşmayanlar bu dönemde ikiz makrolarıyla birlenmektedir. Yozlaşmayan Aton tatbikatçıları ile ikiz makroları olan Amon tatbikatçıları bu dönemde çok yüksek liyakatler elde ederek birlenmiş ve gürzün dışında bulunan Rahman boyutuna kilitlenmeye hak kazanmışlardır.
Tüm Aton tatbikatçısı bilinçlere Ana Hasat Döneminde tekrar bir hak doğmuştur aslında o dönemin yozlaşmama kriterlerini tamamen bertaraf ederek geçiş yapabilme hakları var ancak ne kadar değerlendirebildiler?
Bilinç kültlenmesini sağlayan Amon rahipleri içe dönüktür. İmkân kütleyicisi Aton rahipleri dışa dönüktür.
Kharena bilinci, Çekirdek Dünya’da Mısır Kharenası döneminde bilinçsel bazda ortaya çıkarılmış bir aktifliktir.
İnisiyasyon
Bilinçlere Islahat Programı açılmasıyla, sahip oldukları değerleri aşikare çıkararak illüzyonun kabalığından, maddenin kesafetinden kurtulabilmesini sağlayıcı birçok etkinlik, birçok içsel eğitim programı devreye sokulmuştur. Genel olarak bu fonksiyonlara ‘inisiyasyon’ denilmektedir.
Bilincin kullandığı biyolojik kompütüründeki hücrelerin DNA sarmal boşluklarındaki kayıtlardan inisiye kodlarının açılmasıyla yüksek farkındalık hallerinin yaşanması, bu farkındalık düzeyine uygun biliş, duyu dışı idraklemeyi sağlayıcı birçok yetinin ortaya çıkarılışı söz konusudur. Bu programlar, dinsel – bilimsel ve sanatsal statüde bilincin içten içe yaşadığı manevi coşkunluk hallerinin ortaya çıkmasıyla devreye sokulmaktadır.
Din, bilim, sanat
Dinsel mistiklik halleri ile bilincin yaşadığı dinsel coşku ve bu coşkunun yaşanmasıyla verilen dinsel eserler bilince kendi öz bilgisini doğaçlaması için müsait bir ortamdır. Aynı şekilde sanatsal mistiklik hallerinin yaşanmasıyla sanatsal coşku ile ortaya çıkarılan eserler, bilimsel mistiklik hallerinin yaşanmasıyla bilimsel coşkuya dayalı olarak içten darbelenerek ortaya çıkan keşifler, buluşlar. Dünya’yı sahip olduğu realitik kavramdan çok daha ileri boyutlara taşıyabilen bilimsel teknolojik keşif ve buluşlar birer eser olarak ortaya çıkmaktadır.
Bilinç, kendi imkânlarını da birlikte yaratmaktadır. Kendi imkanlarını ne kadar çok tezahür ettirir, bu imkanlarını meknuz plandan aşikare çıkarıp tecelli ettirirse kendini de bilincen o kadar yaratmaktadır. Varlığa 3 koldan bağlanan sistemlerle ilerlemesi, yol kat etmesi sağlanmaktadır.
Binlerce yıldır Çekirdek Dünya tatbikat sahasında vurgulanan ve ilahi hiyerarşi tarafından devreye sokulan Kültleyici Programlar daima dinsel- bilimsel ve sanatsal statüdedir. 3 sistem, bilince ait imkanların deneyimli kılınmasını sağlamaktadır. 3 sistem, bilincin kendi öz bilgisini ve öz enerjisini kullanarak- açığa çıkararak doğaçlama keyfiyeti üzerinden kendi özünden eserler vermesini sağlamaktadır.
Bilince ait imkanlar, teslis kavramı üzerinden öz’ce yaratılmaktadır. Bu yaratım bilincin öz değer üçlüsünü ortaya çıkarmasını, bilgisini enerjisini açığa çıkararak cevherini işlemesini sağlamakta ve cevherde teslis kavramına uygun bir yaratımın, bir eserleyiciliği ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
Bilimsel- sanatsal ve dinsel sistemler bilincin varlığına bağlanarak bu sistemler üzerinden hem evrimleşmesi hem deneyim kazanması hem de görev vurgulamış olması sağlanmış, kendini bu imkanlar üzerinden imkan bazındaki teslisi oluşturarak kendini bilincen teslis oluşturmak üzere Öz Yaratıma hazırlamıştır.
Bilinçte teslis, makro programlar ele alındığında ilk defa yine mısır kharenası döneminde kültleyici aktif fonksiyon vurgulayarak kendi Cevherini işleyen bilinçler, enana’nın dinginlik aşamasına gelen bilinçsel sıçramayı yaşamışlardır.
Enanaktif dinginlik, uzak doğu öğretilerinde ‘ruhsal aydınlanma’ veya ‘Nirvana’ gibi ifadelerle bilinmektedir.
Nirvana, bilincin kendini makro kıstasta bir yüksek benlik olarak, bir özgen, kamil insan olarak özce yaratmasıdır. Galaktik bir öz olan makro, Kharyantas bütünselliğindeki 32 milyar makrodan bir makrodur. Bu kıstastaki bir bilinç potansiyelinin yani bir makronun Nirvana olarak adlandırılan bu olguyu yaşaması, Mutlak Vücut Nizamında kendini bir Omur hücresi olarak bilmesi, bu biliş ile fark etmesidir.
Mutlak vücut Nizamında omurun diğer hücreleri var. Bu hücreler 32 milyar tane olunca, bir Makronun kendini bir Kharyantas olarak bilinç erginliğine ulaştırması için ise tüm bu omur hücrelerinin bilişini, farkındalığını, kavramını kendi bilinç potansiyelinde sinerjetik olarak yaşayabilmesi ve bunu Dünya’da özce yaratıma sokması gereklidir.
İşte o zaman bir Omur olarak yani bir Kharyantas olarak kendi bilinç olgunluğu, Tanrı üstü Tanrısal yaratımı gerçekleştirmiş olmaktadır ki bu durum, Aydınlanma üstü aydınlanmadır.
Bilinç bazında teslis için ilk etapta bizlerin varlığını ele alırsak her dönem enkarnasyona tabi tutulup, Atlantis’in dejenerasyon döneminden bugüne Kıyamet denilen bu özel güne kadar çok defa gelip gittiğimiz bu Çekirdek Dünya ortamında Tanrısal Özümüze ait bir Makro olarak RAHİM karakterinde devreye sokulduk.
Kharyantasların 32 milyar makro bütünselliğinin her birini ayrı ayrı ele alırsak bu makroların her biri yine birer Khamon olarak Galaktik boyutlarda doğrumlanmış, Galaksilerde olma bazında yaşamlar sürmektedir.
Her bir Khamon (Veziri bilinç), ya Rahman karakterinde ya Rab karakterinde ya da Rahim karakterindedir.
Dolayısıyla her bir Kharyantasın her makrosu teker teker ya Rab karakterindedir ya Rahim ya da Rahman karakterindedir.
Kharyantaslar Atlantis ve Lemurya Döneminde devreye soktuğu Khamonlarından 300 tanesi Rab karakterinde 300 tanesi ise Rahim karakterinde olarak devreye sokulmuştur.
Mısır Kharenası dönemimde her iki Makro bedenlenmiş bu manyetik alan dâhilinde inisiye edilmiş, Enanaktif Dinginlik mertebesine kadar yaşadığı bilinçsel sıçrama ile Aydınlanmıştır diyebiliriz. Bu aşamada her iki makronun yaşadığı bilinçsel olgular, MAKRO KISTASTA TAMLIK MERTEBESİNDEDİR. Her ikisi aynı Tanrısal Öze bağlı, her ikisi bir Omurdaki iki hücre gibi birbirine benzer öz kardeşliğini açık farkındalıkla yaşamıştır.
Her iki Makronun birlendiği ve bu birlemeden ortaya çıkan Mutlak Çekirdek Düzeni ile artık her iki makro biri Rahim biri Rab karakteri olarak kendi şakra sistemlerinin merkezlerinden öz enerjilerini kullanabilir olmuştur.
Mutlak Çekirdek Düzeni, İki Makronun birlenmesidir. Ve bu durum ilk defa Mısır Kharenası dönenimde gerçekleşmiş, Bilincin yaşadığı bu yüksek ulvi olgular kendi Tanrısal Özü adına Müktesep hak olarak tutulmuştur.
Her iki Makronun Birlenmesine çekilim duyacak olan bir tane daha Makro vardır ki o da RAHMAN’dır.
Yeryüzünde bedenlenmiş iki makronun yaşadığı bu hadise üzerine oluşan muazzam bir çekim gücü ile enerjetik olarak bu iki makro, RAHMAN karakterli Makronun bulunmuş olduğu Boyuta kilitlenebilme hakkını elde etmiştir.
Rahman Boyutu
Gürz sisteminin dışında 300 Khamondan oluşan RAHMAN BOYUTU bulunuyor. Rab ve Rahim makrolarının birlenmesi ile artık Rab ve Rahim makroları bu boyut bilincine kilitlenebilecek bir olgunluğa erişmiş demektir. Yine burada Tanrısal özleri olan Kharyantaslarının Rahman Makrosu oluşan Mutlak Çekirdek Düzenine çekilerek her iki makroyla birleşmiş ve üçünden bir TESLİS oluşmuştur. TESLİS bir Kharyantasın Dünya’da doğumu için gereklidir ve üç makrosundan oluşan bu teslis bir çekirdektir. 32 milyar makrosu adına, diğer tüm makroları kendi varlığına çekerek Kharyantasın bütünsel olarak çekilmesine müsait bir çekirdektir.
Bunu, bir anne karnındaki sperm ve yumurta hücresinin bir araya gelerek çoğalmasına da benzetebiliriz.İki hücre nasıl çekirdek olabiliyorsa bir çocuk doğuyor, benzer bir şekilde rahim için rab ve rahman gerekmektedir. Oluşan Teslis çekirdeği, Rahman, Rab ve rahim makroları üzerinden diğer tüm makroları cezp etmek için çok özel olarak biraraya gelmiş olmaktadır.
Rab Boyutu
İçine bulunduğumuz Çekirdek Evren bir Rahim boyutudur. Çekirdek Evrenimizin içinde bulunduğu Çekirdek Mini Atomik Bütün bir RAB boyuturudur. Çekirdek Mini Atomik bütünümüzün içinde bulunduğu Atomik Bütün bir diğer ifade ile GÜRZ sisteminin tamamı bir RAHMAN BOYUTUNA kadar erişilecek en üst aşamaya sahiptir.
TESLİS ÇEKİRDEĞİ
Bilincin yeryüzü ortamında oluşturduğu Teslis Çekirdeği diğer tüm makrolarımızın bu çekirdek üzerinde toplanması için çekim gücüne sahip bir özelliktedir.
Mısır Kharenası döneminde oluşturulan bilinç teslisi, yine imkanların dinsel- bilimsel ve sanatsal sistemlere bağlı olarak oluşturduğu teslis çekirdeği üzerinden oluşmuştur ki, tüm imkanlar bilinç tarafından kulanılmak üzere bulunuyor. Bilinç, bu imkanları kullanamazsa zaten evrimsel olarak hiç yol kat edemez.
Mısır Kharenası döneminde bilinçlerin dinsel bilimsel ve sanatsal eserler vererek işlediği cevher kendi deneyimsiz varlarının deneyimli kılınarak öz yaratımını sağlaması ve bilinci de kendini bilincen yaratmasını sağlaması için bulunmaktadır.
Mısır Kharenası döneminden sonra bilinç ve cevherinde Teslis çekirdeğini oluşturan bilinçlerden
Rab Makrosu Samanyolu Galaksisi Uzayında Bir Görev Boyutuna Tayin Edilmiştir
Ki bu tayin edilme Rahman Boyutu tarafından yapılmıştır. Yeterli olgunluğa erişen bu bilinçlerin artık ilahi idari kuruluşlarda görev icra edebileceği ve ilahi hiyerarşinin birer üyesi kılınabileceği olgunlukta oldukları da ortaya çıkmıştır.
Rahim Makrosu ise Ana Hasat Dönemine kadar görevlemeye tabi tutulmuş. Yüzlerce hatta binlerce yıldır dinsel, bilimsel ve sanatsal bağlamda Dünya üzerinde görevler vurgulamıştır.
Şimdi Ana Hasat Döneminde ise yine Rahim Makroları bedenlendirilerek Mısır Kharenası dönemimde elde etmiş oldukları bilinçsel hak edişlerin güncellenmesi ve bu güncellemeye bağlı olarak teslis çekirdeğini Ana Hasada uygun süper makro yaratım için devreye sokması tanrısal özlerimiz adına gerekmektedir.
Önemli Not, Axoy RA Bilgelik Öğretisinin tek doğaçlayıcısı Cenap Başman’ın akışa geçirdiği bilgilerden derlenmiştir.
2012-2017 Axoy Ra Bilgelik Öğretisi Alt Yapı Dersi
Eğitmen: Sibel Sıvacı
Paylaşımlarda bir bütün olarak ve kaynak belirtilmesi gerekir