Enter your keyword

Allah sistemine tabi olan beşerin kalbine zikrullah ile kazandırılan transandantal özellikler nelerdir?

Allah sistemine tabi olan beşerin kalbine zikrullah ile kazandırılan transandantal özellikler nelerdir?

Son dönemlerde Dünya bilim adamları bir insan kalbinin vücudun dışına çıkarılıp, varlığına kan verilmeye devam edildiğinde kendi enerjisinin tükeninceye kadar muayyen bir süre çalıştığını keşfetmişlerdir. Neticede beyinden kalbe gelen sinirlerden enerji kesilince kalp kendi varlığındaki jeneratör sistemi ile bir müddet yedekleme faaliyetine dayanan işlerliliğini devam ettirebiliyor. Yedekleme faaliyet prosedürüne göre bu faaliyetin bir süreci vardır. Bu sürecin hitamında kalp, yedekleme jeneratör sistemi ile de olsa işlerliliğini tamamen durduruyor. Böyle bir kalbin, varlığında bulunduğu vücudun, varlığını sevk ve idare eden Bilincin henüz daha ilm-i tasavvuf’ta Nefs-i Mutmaine ifadesiyle bilinen nefs mertebesine ulaşamadığı izlenir.

Nefs-i Mutmaine, insansal aktivite planının mutat üyesi olan beşerin varlığında yaşaması gerekli olan metamorfoz hadisesini yaşayıp, Beşeri ahval ve sıfatlardan soyundurup insani ahval ve sıfatlara bürünmesini sağladığının işaretidir. Bu esnada cismani vücutta bulunan kalpte nasibini almakta ve kazanması gerekli olan transandantal niteliklerini kazanabilmektedir.

SIRADAN BİR KALBİN (BEŞER KALBİ) TRANSANDANTAL NİTELİKLERİ MEVCUT DEĞİLDİR.

KALBEN DİRİLİK, KALBİN TRANSANDANTAL NİTELİK KAZANMASI GEREKEN EN BAŞTAKİ ÖZELLİKTİR. KALBEN DİRİLİK KAZANAN İNSAN FAKTÖRÜNDEKİ CEVHERİ OTOMASYON FARKINDALIK DÜZEYLERİ KALP ŞAKRASINDAKİ BİLİNÇ KIYMETİNİN KOMUTASI ALTINA GİRER Kİ, İŞTE BU DURUMDA İNSAN FAKTÖRÜ BİR MAKİNE (ROBOT) OLMAKTAN KURTULUR. BU DURUM EGONUN İLAHİ EMİR’DEN SAYILAN KALBE (GÖNÜL) AMADE OLMAK DEMEKTİR. İLMİ TASAVVUFTA BUNA GÖNÜLLE NEFS BİRLEŞTİ VE NEFS-İ MUTMAİNE DOĞDU DENMEKTEDİR. AMADE OLAN AMADE OLDUĞUNDAN YANA NASİBİNİ ALIR, İMKAN HASIL EDER, SEZGİSEL YOLDAN BİLGİ VE GÜÇ İNTİKALİNİ GERÇEKLEŞTİRİR.

Transandantal nitelikleri kazanan bir kalp, varlığında bulunduğu vücudun beyninden gelen enerji ikmali kesilse dahi, kalbin muayyen bir zamandan sonra durmamasını sağlayabilen niteliklerden dolayı işlerliliğini aynı ritim ve ahenkle sürdürebilmektedir.

Kalbi oluşturan hücre çekirdeklerini oluşturan mutlak dirilik kodlarının açılımı için beyinden gelmesi gereken “Ölümsüzlük genlerinin” enerjisi gerekiyor (Anahtar fonksiyon). Yani bu ne demek?

Bir kalbin kendi varlığını oluşturan hücrelerin çekirdeklerinden mutlak dirilik kazabilmesi için o kalbin bulunduğu vücuttaki beyinden “ölümsüzlük genlerinin” açıldığına işaret olan “ölümsüzlük gen enerjisinin” kalbi oluşturan hücrelerin çekirdeklerine ulaşması gerekiyor.

Ölümsüzlük geni insan beyninde hücrelerin çekirdeklerini Mutlak Dirilikçe varlıkta tutsa dahi varlığında bulunduğu vücudun hayati değeri çok yüksek olan kalbin hücre çekirdeklerine mutlak diriliğin kazandırılmaması durumunda, kalbin işlerliliğini sürdürmesi mümkün olmadığından vücudun ve kendi varlığının (beyin) hayati yönden inkitaya uğratılması vuku bulmaktadır.

Ölümsüzlük gen enerjisi beyinden kalbe hangi şartların oluşmasından sonra geliyor?

Ölümlülük genini tamamen dumura uğratmanın akabinden beyinden kalbe enerji geliyor.

Ölümlülük geninin tamamen dumura uğraması için ilm-i tasavvufta “ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ SIRRI”na binaen artık kesretlik kavramını, Vahdetlik kavramına dönüştürülen ahvallerin yaşanmasıyla gerçekleşiyor.

Ölümlülük genlerinin tamamen dumura uğratılmasının akabinden cevheri otomasyona bağlanmış, otomatik sistem gereği açılır ve enerjisini ilk etapta beyine sonra kalbe gönderir.

Allah Sistemi’ne tabi olan beşerin kalbinde, transandantal nitelikler meknuz planda bulunmaktadır. Bu niteliklerin meknuz plandan aşikare çıkarılması için Zikirullah’ın 99 ismin Müteal Asli Orijinal manalarının, beşerin beyninde makbul olan duyarlılıklar aktivasyon alanının oluşmasını sağlayacak tarzlarda zuhur etmesi gerekir (ALLAH’IN AHLAK’I İLE AHLAKLANINIZ).

Ölümlülük genlerinin dumura uğratılması, içinde bulunan kesret ortamında beşeri sıfatlar ve bu sıfatlara dayalı olarak yaşanan fillerin gönüllerden düşürülerek bertaraf edilmesi gerekir. Zikirullah’ı hiç aksettirmeden devam eden beşerin kesin kez bunu başarması mümkün olacaktır.

Yine son zamanlarda bilim adamları insan kalbinde sinir ağlarında müteşekkil bir sinir sisteminin varlığını keşfettiler. Ve araştırmalarla çok şaşırtıcı sonuçlara ulaştılar. Bu sinir sistemine ulaşan kalp, sezgisel bilgi alıyor ve buna cevap olan bilgiyi ve enerjiyi oluşturabiliyor. Ve kalpte oluşturulan bu bilgi kalpten beyine gönderilebiliyor. Beyinin bölgeleri bu bilgiyi işliyor. Kalp sezgisel bilginin şifresini açabiliyor.

Bilim adamlarımızın keşifleri gerçekten çok takdir edilecek kadar mükemmel, ancak ne yazık ki beyinde olduğu gibi kalpte de sinir sistemlerinin üstünde bu sistemleri sevk ve idare edebilen yüksek bilinç ve enerji merkezleri olan ŞAKRALARA temas edilememiş. Ve konu ile alakalı bilginin bazı mahiyetleri boşlukta kalmıştır.

Materyal olarak nesnel oluşumların varlıklarındaki teknolojik dizayn harika. Bunun yanı sıra bu oluşumları içine alabilen seyyal oluşumların varlıklarından bahsetmekte, biz metafizikçilerin uğraşı ve görevidir sevgili okuyucularım.

İLAHİ TEKNOLOJİNİN İÇ DİZAYN KURALLARINA GÖRE TANZİM EDİLEN YÜKSEK ENERJİ VE BİLİNÇ GİRİŞ MERKEZLERİ OLAN ŞAKRALARIN DEVİNİM HALKALARI HAREKET KAZANDIKTAN SONRA ŞAKRA MERKEZLERİNDE İKAMET EDEN BİLİNÇ KIYMETLERİ BİRBİRLERİYLE KİLİTLENEREK BÜYÜK BİR UYUM İÇİNDE HAREKET EDERLER.

İnsanın maddi bedeni ile mündemiç olan seyyal bedenin yedi adet şakrasından üst ekstreminitedekiler kalp, gırtlak, alın ve tepe şakralarıdır. Kalp ve beyin organlarını ilgilendiren şakralar; kalp ve tepe şakralarıdır ve bunlar arasında muazzam bir fiziki ve metafiziki iletişim aktivitesi mevcuttur. Bu iletişim aktivitesi; bilgi, enerji ve cevher kullanarak devrede tutulmaktadır. Beyin ve kalpte devrede tutulan hücresel aktivasyon plan enerjileri, ilk etapta kaba kesif materyal hallerine uygun olan statik enerjidir. Bu hücrelerin çekirdeklerindeki meknuz planlarında bulunan yüksek frekanslı genetik kodların açılmasından sonra devreye giren öz enerji, metafiziki mahiyetlerdeki iletişim aktivitesini yoğunlaştırarak fiziki iletişim aktivitesinin yanı sıra ondan daha güçlü olabilmekte ve ağırlık kazabilmektedir.

Gırtlak ve alın şakralarının bu iletişim aktivitesini canlandırıcı ve regüle edici nitelikleri mevcuttur. İnsan faktöründe seyyal karakterli teknolojik dizayn ile yapılanan ve seyyal forma ait transandantal aktivite planında yer alan alın şakrası vizyonerlik hassasiyetini, gırtlak şakrası ise audio vizyonerlik hassasiyetini tetikleyerek devreye sokabilen yüksek bilinç ve enerji merkezleridir.

CENAP BAŞMAN

AXOY RA MATU

error: