Aktif Varoluş 2
Aktif Varoluş 2
Aktif Varoluş 2; Göksel olanın tercihi, insanın doğasal karakterine uyumlu bulunan Özünün varlığındaki meknuz keyfiyet ve hasletleri doğrultusunda, sahip bulunduğu değerleri deneyimleyerek tebarüz ettirmektedir.
İşte bu nedenledir ki her bilinç kendi doğasallığının genel karakterine uygun Olan Öz Koordinat Düzenindeki değerleri deneyimleyebilmek için laboratuvar karakterli bir Dünya’da doğmak istemektedir.
Bu doğuşun ardından gerçekleştirilmesi gerekli olan deneyimlerin sağlıklı bir biçimde İlahi Sistem, Nizam ve Düzen’lerin varlıklarına uyumlu olan tarzlarda yapılabilmesi için İlahi Sistem, Nizam ve Düzen’leri ayakta tutan İlahi Hiyerarşik Kuruluşlar,
hazırladıkları icraat programları ve yasalarla hedefledikleri laboratuvar karakterli Dünyada çok isabetli eforlar göstermektedirler.
İşte bu laboratuvar karakterli Dünya, üzerinde bulunduğumuz Dünya’dır.
Çok yönlü reaksiyon bazında değişik mahiyet ve kıstaslarda deneyimleme koşullarına sahip olan bu Dünya üzerinde
Galaktik Konfederasyon Başkanlığının nezareti altında İlahi eforlar gösteren Teknolojik Uzmanlar Birliği
Sirius Teknolojik Etkinlik Sistemlerinin icaplarına uygun tarzlarda gösterdikleri bu eforlarla muhtelif mahiyetlerde
Deneyim koşullarıyla uyumlu hareketler gösterebilen evrim türleri oluşturmayı başarmışlar ve yüz yıllarca
“Yıldız Tohumları” ifadesiyle de bilinen Yüce Bilinçlerin varlıklarıyla bu Dünyayı Ana Hasada hazır bir duruma getirmişlerdir.
Ana Hasatçı Fonksiyon vurgulamakla yükümlü olan Yüce Bilinçler Andromeda galaksisindeki dokuzlu gezegen zinciri denilen enerjetik planetler grubundan Samanyolu galaksisindeki dünyamıza enkarne olmadan önce
Sirius Görev/Dağılım/Yükümlülük prosedürüne uygun olan mahiyetlerde görevlerini seçmekte ve bu görev mahiyetine uygun olan akdi
Andromeda Galaksisi Yıldız Kutbu Hiyerarşisine verdikten hemen sonra Teknolojik Kodlayıcı Sisteme uygun olarak muayyen mahiyetli zamanlama kodlarıyla kodlanıp Dünyaya enkarne edilmektedirler.
Dünyamızın hayat koşullarıyla uyumlu olan bir formu edindikten sonra görev bilincine ulaşana kadar aynı bir
Dünya beşeri gibi yaşayan Yüce bilinçler, bilinç kodlama planlarını oluşturan muayyen mahiyetli
Zamanlama kodlarından kurtulmak için yaşamlarının belli aşamalarında belirli kişilere sempatize olmakta ve bu kişilerle gerekli olan iletişimleri kurarlarken yine belirli olan obje ve hadiselerle karşılaştırılmakta ve muhatap edilmektedirler.
Yazar: CENAP BAŞMAN
Aktif Varoluş 2 Kitabından alıntı
Agartha Yeraltı Uygarlıkları Dizini
Teknolojik Uzman Yüce Bilinçlerden mürekkep olan bir topluluk bu yöredeki Himalaya Dağlarının eteklerinde geçici olarak yaşam kolonileri tanzim etmişler ve sahip bulundukları Veziri ve Cinni Teknolojinin imkanlarıyla
Himalaya Dağlarının altından başlayarak…
Çok geniş bir iç ortama yayılan yedi muhteşem ülkeyi kendi varlıklarında kırk dokuzar adet platformik yaşam kentini barındırma kaydıyla inşa etmişlerdir.
Yedi adet ülke çok geniş bir iç ortama yayılmış Platformik Yaşam Kentleriyle Atlantis’in parlak dönemlerindeki
Sanatsal, bilimsel ve dinsel aktivasyon planlarıyla bağdaşacak tarzlarda kendi varlıklarını sergileyebilmiştir.
Bu kentlerde inşa edilen Mabet ve Tapınak Prototipleri Bilimsel, Sanatsal ve Dinsel Aktivasyon Planına dahil edilen
Eserlerin mütemadiyen ortaya çıkmasını sağlamış Mabetlerde yaşanılan bu mahiyette ki coşkunun ardından gelen,
Tapınaklarda kendinden kendine ibadet yerine geçen Bilimsel, Sanatsal ve Dinsel eserlerin yaratılmasını sağlayan fonksiyonlara geçilmiştir.
İçinde bulunulan dönemde dahi bu fonksiyonlar Elan sürdürülmektedir.
Tapınaklarda yaratılan eserlerin sergilenişi;
Bilimsel, Sanatsal ve Dinsel mahiyetlere dayalı tarzlarda oluşturulan birer atmosfer içinde varlığını koruyan Galeriler İletişim Ağıyla gerçekleştirilmiştir.
Atlantisin dejenerasyonundan önce Teknolojik Uzmanlık Perfomansı çok yüksek olan
Bilimsel Rahip ve Rahibeler Sınıfı dahilinde hareket eden Teknolojik Uzmanlar, Atlantis Dönemindeki
Mabet Prototiplerinde Sanatsal, Bilimsel ve Dinsel coşkuları yasayıp Tapınak prototiplerinde eserler vermişler ve bu eserleri her bir gurup Peru, Nil Vadisi ve Tibet Yaylası Yörelerine taşımışlardır.
Peru yöresinde tanzim edilen Piramitlerin çok gizli odalarında ve yer altı mahzenlerinde, Nil Vadisi Yöresinde ve sonra tüm vadi dışında kalan elverişli ortamlarda inşa edilen Mabetler ve Piramitlerin çok gizli odalarında ve yeraltı mahzenlerinde,
Tibet Yaylası Yöresinde yer alan Himalaya Dağlarının içlerinde çok gizli odalarda ve Agarta Yeraltı Uygarlıklar Serisine dahil olan Platformik Yasam Kentlerindeki Bilimsel, Sanatsal ve Dinsel Galeriler Ağına dahil olan
Galerilerde yüz yıllardır korunmuş ve korunmaktadır.
Bu eserlerin korundukları mahallere meditatif yoğunlaşmanın ardından gerçekleştirilen
Astral gezilerin sayesinde bu eserleri yaratan Bilimsel Rahip ve Rahibeler Sınıfına ait her bir bilinç bir zamanlar kendi yarattığı eseriyle yüz yüze gelmekte ve kendi eserinin tanzim edildiği dönemdeki koduyla ilgili ibareleri görüp o anda duyduğu
Ezoterik coşkuyla tapınaklara koşup eserlerine eser katmaktadır.
Azlantas Denizaltı Uygarlıkları Dizini
Kadim Atlantis’in dejenerasyonu döneminde sağlıklı formlarla hareket eden iki milyon prototip
Atlas Okyanusunun en derin yöresinde süper hızlarla Teknolojik Uzmanlık Performansı çok yüksek Veziri ve Cinnilerin inşa ettikleri
Denizaltı ülkesinde yer alan platformik yasam kentlerine yönlendirilmişler ve burada bütünsel bütünlüğü oluşturmuşlardır.
Bu prototipler deniz içi uyumlaşma faktörüne uygun tarzlarda metamorfoze olmuşlar.
Biyo robotlarının göz aksamında usule gelen değişikliklerle görsel duyumlamaları deniz içi nesnelerini çok uzaklardan dahi fark etmeyi sağlamıştır.
Biyo robotlarındaki el ve ayak aksamlarında yer alan parmaklar arasında perdeler oluşmuş ve vücut esneklik ve kıvraklığı oldukça yüksek bir performansa erişmiştir.
Göz renkleri mavi rengin muhtelif varyasyonlarına sahip olan bu türlerin, saç renkleri altın sarısı renginde derileri ise balıketi rengindedir.
Bu metamorfoz hadisesinden sonra her bir prototip kentlerden deniz içerisinde fasilah olarak gruplar halinde geziler düzenlemişler.
Deniz altı atmosferiyle alakalı tüm koşullara kendi biyolojik formlarını dirençli kılmışlardır.
Formlarındaki derinin su içindeki oksijeni absorsiyon kabiliyeti sınır marjına dayanmış saatlerce deniz içinde çok yüksek basınçlarda dolaşabilme hassasiyetine sahip olabilmişlerdir.
Bu prototipler Çekirdek Dünyada devreye sokulması amaçlanan Entelektratuma dair yasam kıstaslarında Çekirdek Dünya genelinde tüm Hidrosferik oluşumlara yayılacaklardır.
Hem deniz içinde hem de Çekirdek Dünyanın dış yüzeyinde kendi varlıklarına hiç bir zeval düşürülmeksizin yaşayabilecek olan bu prototipler deniz altlarındaki dehlizlerden Agarta Platformik Yasam Kentlerine girebilmekte ve
Agarta sakinleriyle yüzyıllardır iletişimli olarak yaşayabilmektedirler.
2011 dünya senesinde Agarta Yeraltı Uygarlıklar Dizini ve Azlantas Denizaltı Uygarlıklar Dizinine ait
Platformik Yasam Kentlerinin sahipleri sıhhatini yeniden kazanacak olan Çekirdek Dünya yüzeyine çıkacaklar ve
Çekirdek Dünyanın hem dış katlarında hem iç katlarında hem de deniz altlarında Entelektratuma dair yasam kıstaslarındaki bir yaşamı sürdüre bileceklerdir.